Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun uygulanması ile ilgili 2008/5 sayı

T.C.

BAŞBAKANLIK

Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü

Sayı     :B.02.1.GÜM.0.06.00.07.203-4835

Konu   :Kabahatler Kanunu

 

 

 

GENELGE

(2008/5)

 

Bilindiği üzere 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 5560 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesi; “Bu Kanunun;

 

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır.” Hükmüne amirdir.

 

Bu hüküm gereğince, idari para cezaları hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanununun genel hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

 

Bu çerçevede, 01.06.2005 tarihinden itibaren 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun Onbirinci Kısmının “Vergi Kaybına Neden Olan İşlemlere Uygulanacak Cezalar” başlıklı İkinci Bölümünde ve “Usulsüzlüklere İlişkin Cezalar” başlıklı Üçüncü Bölümünde yer alan para cezalarının verilmesi, idari yaptırım kararlarının içeriği, uygulanması, tebliği, yasal başvuru süreleri ve başvuru yolları, kesinleşmesi, tahsili, zamanaşımı ve idari para cezalarının Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi hususlarında Kabahatler Kanununun genel hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

 

Kabahatler Kanununda yer alan genel hükümlerin uygulanması nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 232 inci maddesinin 1 inci fıkrasının birinci cümlesi ve 4 üncü fıkrası dışındaki fıkraları, 233 üncü maddesi ve 244 üncü maddesinin uygulama imkanı kalmamıştır. Bu çerçevede uygulamada birliğin sağlanmasını teminen aşağıdaki hususların açıklanmasına gerek duyulmuştur.

 

1-      İdari Yaptırım Kavramı ve Para Cezaları

 

Kabahatler Kanunu’nun 2 nci maddesinde kabahat; “kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık” olarak tanımlanmış, 16 ncı maddesinde ise idari yaptırımların idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğu ifade edilmiştir. 16 ncı maddenin ikinci fıkrasında ise idari tedbirler; mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olarak belirtilmiştir.

 

Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde karşılığında idari para cezası öngörülen fiiller, kabahat olarak değerlendirilecek ve para cezalarına yukarıda belirtilen 3 üncü madde çerçevesinde Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

 

2. Ceza Kararını Verme Yetkisi

 

Kabahatler Kanunu’nun 22 nci maddesinde; Kabahat dolayısıyla idari yaptırım kararını vermeye ilgili Kanunda açıkça gösterilen idari kurul, makam veya kamu görevlilerinin yetkili olduğu, ilgili kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde ise ilgili kamu kurum ve kuruluşunun en üst amirinin idari yaptırım kararını vermeye yetkili olduğu belirtilmiştir.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun İtirazlar başlıklı 242 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında yer alan “Kişiler, düzeltme taleplerine ilişkin kararlara, idari kararlara, gümrük vergilerine ve cezalara karşı yedi gün içinde kararı alan gümrük idaresinin bağlı bulunduğu gümrük başmüdürlüğü nezdinde itirazda bulunabilirler.” Hükmü,

 

Aynı maddenin 5 inci fıkrasında yer alan “İlk kararın alındığı idarenin gümrük başmüdürlüğü olduğu hallerde, bu karara karşı onbeş gün içinde Gümrük Müsteşarlığına itiraz edilebilir.” Hükmü birlikte değerlendirildiğinde 4458 sayılı Gümrük Kanununun Cezalar Başlıklı ONBİRİNCİ KISMINDA yer alan para cezaları konusunda karar vermeye gümrük idarelerinin yetkili olduğu anlaşılmaktadır.

 

Gümrük Kanunu’nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci bendinde Gümrük idaresi veya idareleri” deyimi, gümrük mevzuatında belirtilen işlemlerin kısmen veya tamamen yerine getirildiği merkez veya taşra teşkilatındaki hiyerarşik yönetim birimlerinin tamamını… ifade eder.” denilmektedir.

 

Yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde ceza kararlarının gümrük idare amirleri (Gümrük Müdürleri ve Başmüdürlükler) tarafından karara bağlanması gerekmektedir.

 

3. Ceza Kararlarında Bulunması Gereken Hususlar

 

Kabahatler Kanunu’nun 25 inci maddesinde; idari yaptırım kararına ilişkin düzenlenen tutanakla (Ceza Kararında) bulunması gereken unsurlar ifade edilmektedir. 5326 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ve 12.05.2007 tarihli, 26520 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 442 Seri No,lu Tahsilat Genel Tebliği uyarınca idari yaptırım kararında;

 

a) Hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik ve adresinin,

b) Hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin T.C. kimlik numarası/vergi kimlik numarasının,

c) İdari yaptırım kararı verilmesini gerektiren kabahat fiilinin,

d) Bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak bütün delillerin,

e) Karar tarihi ve kararı veren kamu görevlilerinin kimliğinin,

f) Kabahati oluşturan fiilin işlendiği yer ve zamanın,

g) İdari para cezasının ödeme süresinin ve ödeme yerinin,

h) İdari yaptırım kararına karşı kanun yolu, mercii ve süresinin,

ı) İndirimli ödeme hakkının,

i) Taksitlendirme talep etme hakkının,

j) Ödeme yapılmaması halinde uygulanacak müeyyidelerin,

k) Tebliğ tarihinin,

bulunması gerekmektedir.

 

İdari yaptırım kurarlarına; kararın ilgilisine huzurda tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması halinde kararın verildiği esnada, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmesi halinde de idarede kalan nüshalara tebligatı müteakip tebliğ tarihi yazılacaktır.

 

İdari yaptırım kararının idarede kalan nüshalarında, 5326 sayılı Kanun hükümlerine göre kararın kesinleşme tarihi de belirtilecektir.

 

4. Ceza Kararlarının Tebliği

 

442 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde tebligatın Kabahatler Kanununun 26 ncı maddesindeki hükümlere göre yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre idari yaptırım kararı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilecek ve tebligat metninde bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir şekilde belirtilecektir.

İdari yaptırım kararının ilgili gerçek kişinin huzurunda verilmesi halinde kararda bu husus açıkça belirtilecektir. Bu karara karşı başvurabileceği kanun yolu, mercii ve süresine ilişkin olarak bilgilendirildikten sonra kişinin karar tutanağını imzalaması istenir. İmzadan kaçınılması halinde bu durum kararda açıkça belirtilerek karar tutanağının bir örneği kişiye verilir.

 

Diğer taraftan Ceza Kararlarının ekte (Ek-1) bir örneği yer alan karar taslağına uygun olarak üç nüsha şeklinde düzenlenmesine devam edilecek ve kararın bir nüshası bir yazı ile ilgilisine tebliğ edilecektir. Kabahatler Kanununun 26 ncı maddesi uyarınca karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresinin açık bir şekilde belirtilmesi gerektiğinden söz konusu tebliğ yazısında; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 242 nci maddesi uyarınca başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresinin açık bir şekilde ifade edilmesi gerekmektedir.

 

5. Ceza Kararlarına Karşı Kanun Yolları

 

Kabahatler Kanununun 3/1-a maddesi; “Bu Kanunun İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,… Uygulanır.” Hükmünü amirdir.

 

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242/7 nci maddesinde; “Gümrük Başmüdürlükleri ile Gümrük Müsteşarlığı kararlarına karşı işlemin yapıldığı gümrük müdürlüğünün veya gümrük başmüdürlüğünün bulunduğu yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabilir.” hükmü bulunmaktadır.

 

Bu hükümler karşısında; 19.12.2006 tarihinden sonra 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre verilen idari yaptırım kararlarına karşı idari yargı mercilerine başvurulması gerekmekte olup dava açma süresi de 2577 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmaktadır.

 

6. Zamanaşımı Hükümleri

 

Kabahatler Kanununun 3/1-b maddesi hükmü gereğince idari yaptırım kararlarına ilişkin zamanaşımı süreleri anılan Kanunu’nun 20 nci (Soruşturma Zamanaşımı) ve 21 inci (Yerine Getirme Zamanaşımı) maddesi hükümlerine tabidir. Bu durumda Gümrük Kanunu’nun 232 nci maddesindeki zamanaşımı hükümlerine göre değil Kabahatler Kanununun yukarıda belirtilen hükümlerine göre işlem yapılması gerekmektedir.

 

Kabahatler Kanunu’nun Soruşturma Zamanaşımı başlıklı 20 nci maddesinde; zamanaşımı süresinin, kabahate ilişkin tanımdaki fiilin işlenmesiyle veya neticesinin gerçekleşmesiyle işlemeye başlayacağı, kabahati oluşturan fiilin aynı zamanda suç oluşturması halinde suça ilişkin dava zamanaşımı hükümlerinin uygulanacağı, nispi para cezalarında zamanaşımının 8 yıl, maktu para cezalarında zaman aşımının

 

a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde beş.

b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde dört.

c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıl olduğu,

 

Yerine Getirme Zamanaşımı başlıklı 21 inci maddesinde de; zamanaşımı süresinin, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, Kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımının işlemeyeceği,

 

Belirtilmiştir.

 

7. Para Cezalarının Kesinleşmesi Zamanları

 

442 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde Kabahatler Kanunu’nun 17/4 üncü maddesine atıfla genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilebilmesi için, bu cezalara ilişkin idari yaptırım kararlarının kesinleşmesi gerektiği belirtilerek idari para cezasının kesinleşmesi, “İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna başvurulmaması veya kanun yoluna başvurulması halinde yargılama aşamalarının son bulması neticesinde idari para cezalarının takip edilebilir aşamaya gelmesi” olarak tanımlanmıştır. Buna göre;

 

a) İdari Yaptırım Kararına itiraz edilmemesi halinde kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242 nci maddesinde belirtilen 7 veya 15 günlük idari itiraz süresinin bitiminde,

 

b) İdari Yaptırım kararına karşı Gümrük Kanununun 242 nci maddesi uyarınca İdari İtiraz da bulunulması halinde itirazın reddine ilişkin kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren bu karara karşı idari yargıya başvurma için 2577 sayılı Kanunda belirtilen süre içerisinde idari yargıya başvurulmaması halinde söz konusu sürenin bitiminde,

 

c) 1- İdari itirazın reddedilmesi üzerine idari yargıya başvurulması halinde; yargı kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren söz konusu yargı kararına bir üst mahkeme nezdinde başvuru yapılması için gerekli olan 30 günlük sürenin bittiği tarihte;

 

2- İdari Yargı kararına karşı bir üst mahkeme nezdinde başvuru yapılmışsa başvuru üzerine verilen kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren Kararın düzeltilmesi talebinde bulunulması için gerekli olan 15 günlük sürenin bitiminde,

 

3- Süresi içinde idari yargı kararının düzeltilmesi talebinde bulunulması halinde idare lehine verilen kararın tebliğ edildiği tarihte,

 

Kesinleşmektedir.

 

8. İndirim Uygulaması

 

5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17/6 ncı maddesi; “Kabahat dolayısıyla idari para cezası veren kamu görevlisi, ilgilinin rıza göstermesi halinde bunun tahsilatını derhal kendisi gerçekleştirir. İdari para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemez.” hükmüne amirdir.

 

Bu hüküm gereğince 01.06.2005 tarihinden sonra 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17/6 ncı maddesinin uygulanması ve Gümrük Kanununun 242 nci maddesi uyarınca idari yargı yollarına başvurmadan peşin ödeme yapılması halinde idari para cezasının dörtte üçünün tahsil edilmesi gerekmektedir. Burada ifade edilen kanun yolu; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 242 nci maddesi uyarınca idari yargı mercilerine başvurmayı ifade etmektedir. Gümrük Kanununun 242 nci maddesi uyarınca idari itiraz yolunun kullanılması indirim uygulamasını engellememektedir. Bu çerçevede indirimin, idari yargı mercileri nezdinde dava açma süresi içinde yapılacak ödemelere uygulanması gerekmektedir.

 

Bununla birlikte 442 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde; Peşin ödeme indiriminin, amme alacağının kanuni ödeme süresi geçtikten sonra uygulanamayacağı, ödeme süresi dava açma süresinden daha az olan para cezaları için indirimin, ödeme süreleri içerisinde yapılan ödemelerle sınırlı olacağı, buna karşın, kanuni ödeme süresi dava açma süresini aşan para cezalarında ise peşin ödeme indiriminin dava açma süresi içerisinde yapılan ödemelere uygulanacağı, bu süreden sonra yapılan ödemelerde ise peşin ödeme indirimi uygulanmayacağı ifade edilmiştir.

Bu çerçevede yapılacak tahsilat esnasında düzenlenecek makbuzlarda idari para cezası tutarı, indirim tutarı ve tahsilat tutarı ayrı ayrı gösterilecektir.

 

9. Para Cezalarında Kabahat Dolayısıyla Sorumluluğun Esasları

 

Kabahatler Kanununda, işlenen kabahat nedeniyle verilen idari para cezası ile ilgili olarak müteselsil sorumluluk kabul edilmemiştir. Bu nedenle 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca işlenen kabahat nedeniyle verilen idari para cezalarında müteselsil sorumluluk geçerli bulunmamakta, tespit edilen sorumluların her birine ayrı ayrı ceza uygulanması gerekmektedir.

 

Sorumluların tespitinde Kabahatler Kanunu’nun 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 inci maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde hareket edilmesi gerekmektedir.

 

Diğer taraftan 5326 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinde; “Kabahat, icrai veya ihmali davranışla işlenebilir” hükmünden, 9 uncu maddesinde; “Kabahatler, kanunda açıkça hüküm bulunmayan hallerde, hem kasten hem de taksirle işlenebilir” hükmünden idari yaptırım kararı verilmesinde “kasıt” unsuru aranmasının zorunlu olmadığı açıkça anlaşılmaktadır.

 

Bununla birlikte 5326 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinde yer alan “Kabahatin işlenişine birden fazla kişinin iştirak etmesi halinde bu kişilerin her biri hakkında, fail olarak idari para cezası verilir” hükmü, iştirak halinde her faile ayrı ayrı ceza verileceğini öngördüğünden, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda yer alan idari para cezalarında belirtilen kabahatin işlenişine iştirak edenlere ayrı idari para cezası verilmesi ve bu idari yaptırım kararlarının ilgilisine tebliğ edilmesi gerekmektedir.

 

Söz konusu maddenin gerekçesinde kabahate iştirak hükümlerine ilişkin ayrıntılı bir açıklama bulunmamaktadır. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 40 ıncı maddesinde; “Bağlılık Kuralı” adı altında kısmen suça iştirakin şartları düzenlenmiştir. Suça iştirakin şartları, genel olarak, suçun işlenmesine birden çok failin katılımı, suçun en azından teşebbüs derecesinde gerçekleştirilmiş olması, suça katılanların davranışlarının suçun gerçekleşmesine nedensel katkısının bulunması, suça katılanların ortaklık iradesidir. Kanun, failin fiili bilerek ve isteyerek, yani kasten (Madde 21) işlemesini şart koşmuştur. Bu da, suça iştirakin, sadece kasıtlı suçlarda mümkün olduğu sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla, taksirli suçlarda, suça iştirakin sorumluluğu kabul edilmemiştir.

 

5326 sayılı Kanun’un “Organ veya temsilcinin davranışından dolayı sorumluluk” başlıklı 8 inci maddesinin gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, 5326 sayılı Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sisteminden farklı olarak kabahatlerde tüzel kişilere de idari yaptırım uygulanabileceğini kabul etmiştir. Maddede organ veya temsilcinin sorumluluğu düzenlenirken gerçek veya tüzel kişi ayrımı yapılmadığı gibi tüzel kişiler arasında da şahıs veya sermaye şirketi ayrımı yapılmamış ve gerçek veya tüzel kişilerin temsilcilerinin/organlarının işlediği kabahatler için gerçek veya tüzel kişiye de idari yaptırım uygulanabileceği hükme bağlanmıştır. Gerekçede açık olarak belirtildiği gibi organ veya temsilci ya da hizmet ilişkinin dayanağını oluşturan işlem hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiş olsa da iptal öncesinde işlenen kabahatlerde temsil edilen gerçek veya tüzel kişiye de idari yaptırım uygulanabilecektir. Bu nedenle, iştirak hükümlerine ilişkin olarak yukarıda belirtilen açıklamalara uygun olarak ister doğrudan isterse dolaylı temsil suretiyle takip edilen işlemlerde iştirak bulunduğu tespit ediliyorsa 5326 sayılı Kanunun 14 üncü madde hükümleri çerçevesinde, temsil edilen gerçek veya tüzel kişiye de yukarıda belirtilen iştirak hükümleri doğrultusunda idari yaptırım uygulanacaktır.

 

Bu açıklamalar doğrultusunda kast unsurunun her olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Her olayın özelliklerine göre inceleme yapılması, gümrük müşavirinin kabahat eylemine iştirakinin olup olmadığı belirlenirken kabahat fiilinden bilgisi olup olmadığı yada bilmesinin gerekip gerekmediği hususlarının araştırılması gerekmektedir.

10. Para Cezalarının Tahsili

 

5326 sayılı Kanunda idari para cezalarının ödeme süresine ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir.

 

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda da ödeme zamanı gösterilmediğinden para cezalarının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37 nci maddesi gereği ilgilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerekmektedir.

 

Kabahatler Kanunu’nun 17 nci maddesinde idari para cezalarının Genel Bütçeye gelir kaydedileceği, Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlarında, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderileceği belirtilmiştir.

 

Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 442 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliği uyarınca, İdari yaptırım kararı veren idareler; idari para cezalarını, kanuni ödeme süresi içinde ya da idari yaptırım kararlarının kesinleşmesinden önce ödemek isteyen kişilerden tahsil edecek ve tahsil ettikleri idari para cezalarını bu amaçla açılmış hesaplara bütçe geliri kaydedeceklerdir.

 

Anılan Tebliğe göre, idari yaptırım kararları genel bütçeye dahil idarelerce verilmiş ise, söz konusu cezalar, idari yaptırım kararı kesinleşmeden önce muhasebe yetkilisi mutemetleri ve muhasebe, birimleri (merkez muhasebe birimi, mal müdürlükleri ve defterdarlık muhasebe müdürlükleri) vasıtasıyla tahsil edilecek, idarenin bankalar aracılığı ile tahsilat yetkisinin bulunması halinde bu banka hesaplarına da ödeme yapılabilecektir. Ödeme veya kesinleşme süresi içinde ödenmeyen idari pare cezaları, yaptırım kararının kesinleşmesini müteakip tahsil için borçlu gerçek kişi ise ikametgahının, tüzel kişi ise kanuni veya iş merkezlerinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine, birden fazla vergi dairesi bulunması halinde süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairelerine gönderilecektir. Ödemeler ilgili vergi dairesinin hesabının bulunduğu bankalara veya vergi dairelerine yapılacaktır.

 

6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere vergi dairesine gönderilen idari para cezalarına karşılık idarelerce tahsilat yapılmayacaktır. Ancak, tahsil edilmek üzere vergi dairelerine gönderilmiş olan idari para cezalarına yönelik tahsilat yapılması halinde, önceden gönderilen idari yaptırım kararı ile ilgisi sağlanmak suretiyle tahsil edilen tutarlar vergi dairesine bildirilecektir.

 

Kanuni Ödeme süresi içerisinde ya da kararların kesinleşmesinden önce idarelerce yapılan tahsilatların dayanağı olan idari para cezası kararları vergi dairelerine gönderilmeyecektir.

 

Ayrıca anılan Tebliğin VI - VERGİ DAİRELERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER başlıklı kısmının 4 üncü maddesinde vergi dairelerinin idari para cezalarının tamamını tahsil ettikleri tarihten itibaren bir ay içinde durumu ilgili idarelere bildirmeleri gerektiğinden ceza kararlarının tahsilatı idarelerce takip edilebilecektir.

 

11. Para Cezalarının Taksitlendirilmesi

 

5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17/3 üncü maddesi hükümlerine göre taksitlendirme işlemlerinin aşağıdaki belirtilen şekilde yapılacaktır.

 

a) Başvuru: 5326 sayılı Kanunun 17/3 üncü maddesine göre yapılacak taksitlendirme başvurusu, para cezası kararının tebliğini müteakip kanuni ödeme süresi içerisinde ve yazılı olarak para cezası kararı veren gümrük müdürlüğüne yapılacağından; başvuru dilekçesi her para cezası kararı için ayrı ayrı olmak üzere ilgili gümrük müdürlüğünce kabul edilecektir.

b) İlk İnceleme: Taksitlendirme başvurusunu alan gümrük müdürlüğü; başvurunun süresinde ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığını inceleyecek, gerekirse eksikliklerin tamamlattırılması sağlanacak, taksitlendirmesi mümkün olmayan bir durumun bu incelemede ortaya çıkması halinde talep kesin olarak reddedilerek ilgiliye tebliğ edilecektir.

 

c) Değerlendirme: İlgili gümrük müdürlüğü, ilk incelemeyi yerine getirerek usulüne uygun olarak yapılmış tüm taksitlendirme taleplerini derhal Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğüne görüş alınmak üzere gönderecektir.

 

12. Para cezaları ile ilgili uygulama yukarıda belirtilen ve 442 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılan açıklamalar çerçevesinde yürütülecek olup, bu açıklamaların tereddütleri gidermemesi halinde durum 11 nci madde için Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü’nden diğer hususlar için Gümrükler Genel Müdürlüğü’nden sorulacaktır.

 

Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 24.05.2007 tarihli, 2007/60 sayılı Genelgesi yürürlükten kaldırılmıştır.

 

Bilgi ve gereğini rica ederim.

 

Müsteşar

M. Emin ZARARSIZ

 

EKLER:

I - Ceza Kararı Örn..

 

DAĞITIM:

Tüm Merkez ve Taşra Teşkilatına

 

 


 

EK-1

 

T.C.

 

BAŞBAKANLIK
Gümrük Müsteşarlığı ………Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü

 

Sayı     :

 

Konu   :Para Cezası Kararı

…………PARA CEZASI KARARI